Snow Honey, Mirim bölgesinin en sevilen sakinlerinden biriymiş. Herkese sevgi ile yaklaşan bu bilge ayıcığı sevmeyen yokmuş. Öyle tatlı bir dili, öyle neşeli bir tavrı varmış ki; arası bozuk olanları barıştırır, aralarında anlaşmazlık olan kim varsa onları uzlaştırırmış.
Barışanlar Snow Honey balından yer bir daha anlaşmazlık yaşamazlarmış. Günlerden bir gün Snow Honey çok hastalanmış. Aylar süren bu rahatsızlığı süresince Mirim’de küsler barışmamış, anlaşmazlıklar çözülmemiş. Bu haberleri duyan Snow Honey çok üzülüyormuş fakat hasta olduğu için elinden bir şey gelmiyormuş. Önceleri, kendisinin gidemediği yerlere gidebilecek elçiler yetiştirmiş, özel balın tarifini öğretmiş fakat kimse onun gibi arabuluculuk yapamamış. Bala o tadı verememişti. Herkesin gözü Snow Honey’i ve özel balını aramış. Snow Honey, günlerce gecelerce düşünmüş; neşesini ve sevgisini onun gibi yansıtabilecek kimseyi bulamamış.
Bir gün huzuruna genç bir ayıcık gelmiş. Lennon adındaki bu ayıcık, Snow Honey’nin yerine geçebilmek için gereken her şeyi yapabileceğini söylemiş. Snow Honey daha önceden birçok kişinin ona bu düşüncelerle gelip başarısız olduğunu bildiğinden teklifi geri çevirmiş. Lennon üzgün bir şekilde Snow Honey’in yanından ayrılırken ona şu sözleri söylemiş;
“Düşlesene, herkesin hayatı barış içinde yaşadığını,
Bana hayalci diyebilirsin,
Ama ben tek değilim,
Umarım bir gün bize katılırsın,
Ve tüm dünya bir olur,
Düşlesene mülkün olmadığını,
Yapabilir misin acaba,
Gerek olmadığını açgözlülüğe ya da...”
Snow Honey, genç ayıcık Lennon’un bu sözleri ile sırrı çözdüğünü anlamış ve onun kendisi yerine geçebilecek kişi olduğuna karar vermiş.
Blankie, aynı şeyleri giymekten daha iyi.